Life is...

Farkındaysanız gittiğimiz yol tek yönlü ve biletimiz de sadece gidiş. Bu aklımıza geldikçe çıldıracak gibi oluyoruz. Yollarımız ne kadar farklı olursa olsun, ne kadar virajlı, ne kadar rampalı ya da yokuş aşağı olsun, kimisinin yol kenarında dinlenme tesisleri olsun kimisinde olmasın, kiminin yolu çakıllı olsun kiminin düz asfalt kiminin toprak, sonuçta hepsinin son durağı aynı. Yoldan geri dönüş yok. Arada inmek yok. Mola vermek yok. Sürekli gitmek zorundayız.

Kimimiz hızlı, kimimiz yavaş. Ama gitmek zorundayız. Yol boyunca bize katılacak olanlar o hızla giden araca binmek zorundalar. Tutunamayan düşüyor. Kimisi eziliyor, kimisi kendi yoluna devam ediyor. Binmeyi başaranlardan bazıları ise yolun sonuna gelmeden ayrılıyorlar bizden.

Asıl sorun yol değil. Bu bizim seçimimiz değil çünkü.

Dışardaki zaman akıp gitse de, içimdeki zamanı durdurdum.

Tek yön...

Tek yol...

Tek bilet...

ve yolcular...

Yolcularımız.

Tek kadeh...

Tek sigara...

Tek hayat...

Hayatlarımız.


Hiç yorum yok: